birini dışarı atmak
bir şeye değmek, kâr getirmek
yenilemek, onarımını ve bakımını yapmak
kahkaha
ispiyonlamak, bir kişinin yapmadığı bir şeyi yapmış gibi başkasına şikayet etmek
komşuluk
ziyaret, incelemek, denetlemek, görmek (genellikle emlak sektöründe kullanılır: Evi veya daire görmek)
bir şeyi sunmak veya ikram etmek, sergilemek,
bir şeye maddi olarak gücü yetmek
toparlayıp kaldırmak (mesela bir odayı toparlayıp boşaltmak)
kirayı geciktirmiş/ödememiş olmak
orada durmak
sermaye yatırımı
avukat (erkek)
avukat (kadın)
basit
artakalmak
cadeira de design (cadeira com uma aparência especial ou chique)
geçerken uğramak
yeni bir şeyi törenle ilk kez kullanmak
büyümek
olduğu gibi bırakmak
Almanya'da 1949 yılından önce inşa edilmiş, yüksek tavanlı, ahşap zeminli, büyük pencereli apartman
kapı çerçevesi
emlakçı (erkek)
emlakçı (kadın)
önceki kiracı (erkek)
önceki kiracı (kadın)
bir evden çıkmak, taşınmak
rahat, huzurlu
yan giderler hariç kira, soğuk kira
depozito
bir eve girmek, taşınmak
soylulaştırma
uygun, makul fiyatlı
kenar mahalle
öğrencilerin veya genç çalışanların kaldığı ortak ev
gelişmek
kültür sahnesi, konser veya tiyatro gibi kültür etkinliği
yaşam alanı