das Mehrfamilienhaus, die Mehrfamilienhäuser

apartman, birden fazla dairenin olduğu bina

jemanden raus|schmeißen
schmeißt raus, schmiss raus, hat rausgeschmissen; umgangssprachlich

birini dışarı atmak

sich rentieren; etwas rentiert sich
rentiert, rentierte, hat rentiert

bir şeye değmek, kâr getirmek

etwas sanieren
saniert, sanierte, hat saniert

yenilemek, onarımını ve bakımını yapmak

das Gelächter
nur Singular

kahkaha

(jemandem etwas) petzen
petzt, petzte, hat gepetzt; umgangssprachlich

ispiyonlamak, bir kişinin yapmadığı bir şeyi yapmış gibi başkasına şikayet etmek

die Nachbarschaft
hier nur Singular

komşuluk

die Besichtigung, die Besichtigungen

ziyaret, incelemek, denetlemek, görmek (genellikle emlak sektöründe kullanılır: Evi veya daire görmek)

etwas zu bieten haben
hat, hatte, hat gehabt

bir şeyi sunmak veya ikram etmek, sergilemek,

sich etwas leisten können
kann, konnte, hat ... können

bir şeye maddi olarak gücü yetmek

etwas aus|räumen
räumt aus, räumte aus, hat ausgeräumt

toparlayıp kaldırmak (mesela bir odayı toparlayıp boşaltmak)

im Mietverzug sein
ist, war, ist gewesen

kirayı geciktirmiş/ödememiş olmak

da|stehen
steht da, stand da, hat dagestanden

orada durmak

leer|stehen
steht leer, stand leer, hat leergestanden
leer|stehen

boş durmak

locker
lockerer, am lockersten

basit

etwas übrig haben
hat, hatte, hat gehabt

artakalmak

der Designerstuhl, die Designerstühle

cadeira de design (cadeira com uma aparência especial ou chique)

vorbei|kommen
kommt vorbei, kam vorbei, ist vorbeigekommen

geçerken uğramak

etwas ein|weihen
weiht ein, weihte ein, hat eingeweiht

yeni bir şeyi törenle ilk kez kullanmak

wachsen
wächst, wuchs, ist gewachsen

büyümek

etwas übermalen
übermalt, übermalte, hat übermalt
etwas übermalen

üzerini boyamak

etwas so lassen
lässt, ließ, hat gelassen

olduğu gibi bırakmak

die Altbauwohnung, die Altbauwohnungen

Almanya'da 1949 yılından önce inşa edilmiş, yüksek tavanlı, ahşap zeminli, büyük pencereli apartman

önceki kiracı (erkek)

önceki kiracı (kadın)

aus|ziehen
zieht aus, zog aus, ist ausgezogen

bir evden çıkmak, taşınmak

gemütlich
gemütlicher, am gemütlichsten

rahat, huzurlu

yan giderler hariç kira, soğuk kira

ein|ziehen
zieht ein, zog ein, ist eingezogen

bir eve girmek, taşınmak

soylulaştırma

uygun, makul fiyatlı

öğrencilerin veya genç çalışanların kaldığı ortak ev

sich entwickeln
entwickelt, entwickelte, hat entwickelt

gelişmek

kültür sahnesi, konser veya tiyatro gibi kültür etkinliği

der Wohnraum
hier nur Singular

yaşam alanı